Türkiye: CFWIJ Gazeteci Nurcan Yalçin’a Yönelik Savcilik Talebini Kınıyor
Lokasyon: Türkiye, Diyarbakır
Tarih: 29 Eylül, 2021
Available in: 🇬🇧 English
Gazeteci Nurcan Yalçın’ın “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması bugün Diyarbakır’da görüldü. Esas hakkında mütalaasını sunan savcı gazetecinin cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme, savcılık mütalaasına karşı savunmaların tamamlanması için süre vererek davayı 22 Kasım 2021 tarihine erteledi.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek gazetecilere yönelik asılsız cezaların talep edilmesini kınıyoruz. Uygulanan politikaların gazetecileri susturma ve sindirme amaçlı yapıldığına inanıyoruz. Türk yargısından basın özgürlüğü kriterlerini gözeterek gazeteci Nurcan Yalçın’a yönelik beraat kararı verilmesini talep ediyoruz. Gazetecilik suç değildir.
Gazeteci Nurcan Yalçın hakkında Rosa Kadın Derneği soruşturma kapsamında “örgüt üyeliği” ve “zincirleme örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla açılan davanın beşinci duruşması bugün Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Gazeteci bugün görülen duruşmaya katılmazken, avukatı Resul Tamur mahkeme salonunda hazır bulundu.
Bugün görülen duruşmada daha önce gazetecinin çalıştığı Jin News’ün PKK/KCK ile bağlantılı olup olmadığına ilişkin Terörle Mücadele Şubesi’nden (TEM) mahkeme tarafından talep edilen bilgi notu kapsamında, yayın kuruluşunun PKK ve KCK’yı övücü ve destekleyici haberler yaptığı ileri sürüldü. Esas hakkında mütalaasını mahkeme makamına sunan savcı, Yalçın’ın sekiz yıl altı ay ile 20 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.
Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre, iddia makamı, tüm dosya kapsamında elde edilen deliller ve gizli tanık beyanları göz önünde tutulduğunda, Rosa Kadın Derneği’nin faaliyetleri çerçevesinde Yalçın’ın örgütsel eylemlere katıldığını, kendi iradesini örgütün iradesine teslim ettiğini ve örgüt hiyerarşisi içinde hareket ettiğine dair yeterli ve inandırıcı nitelikte delil toplandığını savundu. Ayrıca, gazetecinin sosyal medya hesabında paylaştığı bir fotoğraf ile örgütün amacını ve yöntemlerini meşru gösterecek şekilde “zincirleme örgüt propagandası yaptığını”, tüm dosya kapsamında “örgüt üyesi olmak” suçunu işlediğinin sabit olduğunu öne sürdü.
Mahkemede söz alan avukat Resul Temur, davaya konu olan Jinnews haber ajansının yasal olarak faaliyet yürüttüğüne ilişkin vergi levhasını mahkemeye sunarak, haber kuruluşunun yasal gazetecilik faaliyeti yürüten bir kurum olduğunu belirtti. Temur gazeteci Nurcan Yalçın’ın Jin Haber Ajansı (JİNHA) muhabiri olduğunu vurgulayarak, gazetecinin kurumda çalıştığına dair belgeleri ve beyanları daha önce mahkeme heyetine sunduklarını söyledi. Avukat, savcılık mütalaasına karşı savunma yapmak üzere süre talebinde bulundu. Mahkeme avukat talebini kabul ederek bir sonraki duruşmayı 22 Kasım 2021 tarihine erteledi.
Bu dava gazeteci Nurcan Yalçın’ın hakim karşısına çıktığı tek dava değil. Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından 20 Ağustos 2019’da belediye binası önünde düzenlenen protestoları takip ettikleri sırada gözaltına alınan Nurcan Yalçın ve iki kadın gazeteci hakkında soruşturma başlatılmıştı. Düzenlenen protestoda polisin müdahalesini ve eylemcilere karşı uyguladığı şiddeti görüntüleyen MA muhabirleri Ahmet Kanbal ve Mehmet Şah Oruç, Jinnews muhabiri Rojda Aydın, gazeteciler Halime Parlak ve Nurcan Yalçın ile birlikte 67 yaşındaki Mehmet Ete, Hamza Ete ve Mehmet Selim Şimdi gözaltına alınmıştı. Gazeteciler bir hafta gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılmıştı. Haklarında açılan davanın ilk duruşmasında gazeteci avukatlarının beraat talebi reddedilmişti. Bir sonraki duruşma 13 Ekim’de görülecek.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak gazeteciler hakkında asılsız suçlamalarla açılan davaları kınıyor, Türk yetkilileri basın özgürlüğüne saygı göstermeye çağırıyoruz. Türk yetkililerden yargı yoluyla gazetecilere yönelik uygulanan sindirme politikalarından vazgeçmelerini ve Nurcan Yalçın’ın derhal beraat edilmesini talep ediyoruz. Gazetecilik suç değildir.
The Coalition For Women In Journalism closely monitors the incidents in Turkey with great concern. Since March 8, Women's Day, police violence against women journalists increasingly continues in the country. As the coalition, we urge the Turkish state to provide a free environment for journalists. Following the news is our most fundamental democratic right to report. We demand the immediate release of our detained colleagues. Journalism is not a crime. Journalism cannot be prevented.
If you have been harassed or abused in any way, and please report the incident by using the following form.