Türkiye: CFWIJ Gazeteci Buse Söğütlü’ye Yönelik Talep Edilen Savcılık Cezasını Kınıyor

Lokasyon: Türkiye
Tarih: 14 Eylül, 2021
Available in:  English

Gazete Yolculuk muhabiri Buse Söğütlü'nün yargılandığı davanın dördüncü duruşması bugün görüldü. Esas hakkında mütalaasını sunan dava savcısı Söğütlü’nün Terörle Mücadele Kanunu kapsamında cezalandırılmasını talep etti. Bir sonraki duruşma 27 Ocak 2022 tarihinde görülecek. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ), savcılığın Söğütlü’ye yönelik savcılık talebini kınıyor. Türk yargısından gazeteciye yönelik tüm suçlamaları reddetmesini talep ediyoruz. Yineliyoruz: Gazetecilik suç değildir.

Gazete Yolculuk muhabiri Buse Söğütlü’nün, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Akın Gürlek'i eleştiren paylaşımlarına yönelik açılan dava bugün İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti. Duruşmada, davanın savcılığı esas hakkındaki mütalaasını mahkeme heyetine sundu. Gazetecinin "terörle mücadelede görev alan kişileri hedef almak" suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, duruşmayı 27 Ocak 2022 tarihine erteledi.

Buse Söğütlü hakkında zamanın İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı Akın Gürlek’i eleştirdiği Twitter paylaşımıyla ilgili soruşturma başlatılarak hakkında hazırlanan iddianame 23 Mart’ta kabul edilmişti.

İki sayfalık iddianamede, gazetecinin Halk Hukuk Bürosu ve Çağdaş Hukukçular Derneği avukatlarının tutuklanmasına ve toplamda 159 yıl ile cezalandırılmasına karar veren İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi ile ilgili paylaşımları yer alıyor. İddianamede hâkimden “mağdur” olarak bahsedilirken Buse Söğütlü’nün “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçundan cezalandırılması talep edilmişti. 

Buse Söğütlü'nün paylaşımı ile "söz konusu hakimi silahlı terör örgütü DHKP-C ve diğer marjinal sol örgütlerin hedefine soktuğu" iddia edilirken TCK 314/2 hükmünce cezalandırılması ve TCK md 53/1'de yer alan belirli haklardan yoksun bırakılması talep edilmişti. Gazeteci, altı yıldan 13 yıla kadar hakkında hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Bir önceki duruşmada dava, MİT ve Terörle Mücadeleden talep edilip incelenen dosyalar sonucu gazetecinin herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı olmadığı kabul edilmişti. Ancak, hakkında hazırlanan iddianamede söz konusu suçlamalara dair herhangi bir suç unsuru bulunmamasına rağmen, mahkeme başkanı Söğütlü’nün bu sefer de ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlamasından ek savunma hazırlamasını talep etmişti.

Gazeteci, haksız yargılama sürecine dair Twitter hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Söğütlü, “Görünen o ki mahkemenin kararına uygun şekilde gönderilmiş lehime raporlara rağmen Akın Gürlek, TMK kapsamında yargılanmam konusunda ısrarcıydı. Madem bu hukuksuz raporlar istenmişti, o halde Akın Gürlek bari devletin bu üç kurumunun raporlarına saygı gösterseydi” ifadelerini kullandı. Gazeteci, yargılamanın haksız şekilde yürütüldüğünü ve bu konuda hakkını sonuna kadar arayacağını da sözlerine ekledi. 

Buse Söğütlü hakkında daha önce görülen davalarda yurtdışı yasağı kaldırılmasına rağmen Emniyet gazetecinin pasaportunu iade etmedi. Gazeteci bu yüzden 2 Ağustos’ta ECPMF’in Leipzig’teki JiR burs programına kabul edilmesine rağmen pasaportunun iade talebi reddedildiği için programa katılma hakkını kaybetti. 

Söğütlü söz konusu pasaport reddine dair Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde ve İl Nüfus Müdürlüğü’nde, karar için Akın Gürlek’i eleştirdiğim gerekçesiyle yargılandığım 23. ACM’ye de sorulacağı söylenmişti. 23. ACM de dahil olmak üzere yargılandığım hiçbir mahkemeye Emniyet tarafından bir yazı yazılmadığı avukatım tarafından kesinleştirildi. Bu durumda, “resmi prosedür” olarak sundukları bu süreçte haberleşme nasıl sağlanıyor? Yoksa davada söz konusu olan Akın Gürlek olduğu için karar, “yukarıdan gelen emirler” ile mi verildi?” sorusunu yöneltti.

Gazeteci daha önce CFWIJ'ye, davanın iddianamesinin hem teknik hem de içerik açısından büyük eksiklikleri olduğunu söylemişti. Türkiye'de basın özgürlüğüne dair gazeteci, ““Neredeyse her gün birden fazla gazeteci çeşitli nedenlerle yargılanıyor. Bu dava da bu sürecin bir parçası. Hemen hemen her dosya genişletilerek aslında gazetecilere had bildirme ya da onlara mesaj verme niteliği taşıyor.” şeklinde konuşmuştu. 

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, gazeteciye yönelik asılsız suçlamalara ilişkin savcılık talebini kınıyor. Türk yargısının gazeteciye dair iddia edilen tüm suçlamaları reddetmesini talep ediyoruz. Türk yetkilileri ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kriterlerine saygı duymalarını talep ediyoruz. Gazeteciler gerçeği yazmakla yükümlüdür ve yargılanamaz.

 

The Coalition For Women In Journalism closely monitors the incidents in Turkey with great concern. Since March 8, Women's Day, police violence against women journalists increasingly continues in the country. As the coalition, we urge the Turkish state to provide a free environment for journalists. Following the news is our most fundamental democratic right to report. We demand the immediate release of our detained colleagues. Journalism is not a crime. Journalism cannot be prevented.

If you have been harassed or abused in any way, and please report the incident by using the following form.

Previous
Previous

Pakistan: CFWIJ Lends Support To The Protests Against The Proposed Pakistan Media Development Authority

Next
Next

Turkey: CFWIJ Demands Authorities To End Legal Harassment Against Buse Söğütlü