24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü, Yine “Bayram” Değil
Yer: Türkiye, Ankara
Tarih: 24 Temmuz, 2020
Available in: 🇬🇧 English
24 Temmuz Günü’nün “Basın Bayramı” olarak kutlanmaya başlanması 1908’de ikinci meşrutiyetin ilanına dayanıyor.
O güne kadar Abdülhamit’in “sansür memurları” tarafından günlük denetlenen gazeteciler Saray baskısından azade kalışlarını da kutlamak için 24 Temmuz günü ilk kez sansür memurlarını gazetelerine sokmadılar ve böylece yıllar sonra ilk kez gazeteler sansürden geçmeden yayınlanmış oldu.
1948 yılında ise Sedat Simavi başkanlığındaki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından 24 Temmuz’un “Basın Bayramı” olarak kutlanması kararlaştırıldı.
Ancak 12 Mart 1971 askeri muhtırasından sonra gazeteciler üzerindeki baskıların ve tutuklamaların artması ile 24 Temmuz’un “Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü” olarak anılması kararlaştırıldı.
Aradan geçen 49 yılda Türkiye bir darbe, bir darbe girişimi ve sayısız gazeteci tutuklamasına şahit oldu, bundandır ki 24 Temmuz hala bir “bayram” olarak kutlanmıyor.
Gün itibariyle Ayşenur Parıldak, Büşra Erdal, Hatice Duman, Hülya Kılınç ve Müyesser Yıldız’ın da aralarında bulunduğu 76 gazeteci tutuklu yargılanmakta. 2020’nin ilk yarısında yalnızca kadın gazetecilere gazetecilik faaliyetlerinden dolayı açılan dava ve soruşturma sayısı 40. Akreditasyonların iptali, basın kartlarının iptali ile yüzlerce basın çalışanı işlerini yapmaktan engelleniyor. En son örneğini Türkiye Gazeteciler Sendikası üyesi Sibel Hürtaş’ta gördüğümüz üzere gazeteciler mesleklerini yaparken polis şiddeti ile karşı karşıya kalarak keyfi gözaltı ve tutuklamalara tabi tutuluyor.
Bugün 24 Temmuz, eskinin “Basın Bayramı”. Bu “bayrama” bir gün kala resmi adıyla “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunla Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM’ye sunuldu.
Yazılı ve görsel basının üzerindeki baskılardan biraz olsun azade kalmayı başarmış olan tek mecra internet iken, söz konusu yasa tasarısının halkın haber alma, bilgi edinme, gerçekleri öğrenme hakkını ihlal edeceğini düşünüyor ve yetkililerden yasa teklifiyle ilgili geri adım atmalarını talep ediyoruz.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak gazetecilerin “terörist ve suç makinesi” olarak nitelendirildiği, her gün sayısız tehdit ve baskıyla karşı karşıya kaldığı ve “sansür memurları”nı aratmayan bir “otosansür”e zorlandığı bir ortamda “Basın Bayramı”nı kutlamıyor, “Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü”nde tüm gazetecilerle dayanışma içinde olduğumuzu bildiriyoruz.
...
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, kadın gazetecilere yönelik küresel bir destek örgütüdür. Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülkedeki kadın gazeteciler için mentörlük projesine öncülük eden ve kadın gazeteciler için özgür basın ortamına odaklanan ilk örgüttür. Kadın Gazeteciler Koalisyonu olarak dünyanın herhangi bir yerindeki kadınlara yönelik her türlü suistimalin durumunu ayrıntılı bir şekilde belgelemekteyiz. Bireyler ile kurumları bir araya getiren sistemimiz, kadın gazetecilerin endüstride çalışmasına yardımcı olmak için gereken deneyim ve danışmanlığı bir araya getirir. Amacımız, kadın gazetecilerin güvenle çalışabileceği ve gelişebileceği güçlü bir mekanizma geliştirilmesine yardımcı olmaktır.
Daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.womeninjournalism.org.
The Coalition For Women In Journalism closely monitors the incidents in Turkey with great concern. Since March 8, Women's Day, police violence against women journalists increasingly continues in the country. As the coalition, we urge the Turkish state to provide a free environment for journalists. Following the news is our most fundamental democratic right to report. We demand the immediate release of our detained colleagues. Journalism is not a crime. Journalism cannot be prevented.
If you have been harassed or abused in any way, and please report the incident by using the following form.