Türkiye: CFWIJ Tutuklu Gazeteciler Şehriban Abi Ve Nazan Sala’ya Yönelik Tahliye Kararını Memnuniyetle Karşılıyor
Yer: Türkiye, Van
Tarih: 2 Nisan, 2021
Available in: 🇬🇧 English
Tutuklu gazeteciler Şehriban Abi ve Nazan Sala ve tutuksuz yargılanan gazeteci Zeynep Durgut’a karşı açılan davanın ilk duruşması bugün Van’da görüldü. Davayı takip etmek isteyen birçok gazeteci ve sivil toplum kuruluşunun mahkeme salonuna alınmaması ve takip eden gazetecilere yönelik kısıtlamalarla başlayan duruşma, mahkemenin tahliye kararıyla sona erdi. Gazetecilerin hepsi, adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Bir sonraki duruşma 2 Temmuz 2021 tarihinde görülecek. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) olarak verilen kararı memnuniyetle karşılıyor, benzer kararın tutuklu tüm gazeteciler için emsal olmasını talep ediyoruz. Gazetecilik suç değildir.
6 Ekim 2020'de Mezopotamya Ajansı'nın (MA) Van bürosuna düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alınan Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala, Van’ın Çatak ilçe kırsalında operasyona çıkan askerlerin gözaltına alındığı Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atıldıklarını ortaya çıkan habere imza attıkları için tutuklanmıştı.
Gazeteci Abi ve Sala hakkındaki iddianame 16 Şubat 2021'de tamamlanmış, mahkeme tarafından resmen kabul edilmişti. Davanın ilk duruşması bugün Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Bugün görülen dava yasaklarla başladı. Davayı takip etmek isteyen gazeteci ve sivil toplum kuruluşları duruşma salonuna alınmadı. Alınan sınırlı sayıda gazetecinin ise telefonlarını kapatmaları talep edilerek kısıtlandı. Gizli görülmeye çalışılan davada tutuklu gazeteciler ve avukatları hazır bulundu.
SALA: 15 YILDIR GAZETECİYİM, GAZETECİLİK SARI BASIN KARTINA BAĞLI OLMAMALIDIR
MA’nın aktardığına göre, duruşma gazeteci Sala’nın savunmasıyla başladı. Sala mahkemede sarı basın kartı olmadığı için gazeteci olarak sayılmadığına tepki göstererek 15 yıldır mesleğini sürdürdüğünü vurguladı. Sala savunmasına, “2010 – 2017 yılları arasında sarı basın kartım vardı. 2017’de gazete KHK ile kapatıldıktan sonra kartım iptal edildi. 2019 yerel seçimleri sonrasında belediye basın biriminde müdürlük yaptım. Ta ki kayyım atanıncaya kadar. İşime son verilince mahkemeye başvurdum. Bu süreçte serbest gazetecilik yapmaya çalıştım. Yasal olan, bir sürü yerde temsilciliği ve muhabiri olan bir ajansta çalıştım. Davamı kazandım ve işe iade edildim. Sonrasında da tutuklandım. Benim işyerime baskın yapılacaksa, belediyeye baskın yapılmalıydı.” ifadeleriyle devam etti.
Pandemiye dair şimdiye kadar birçok haber yaptığını belirten gazeteci, iddianamede yer verilen haberlerin kasıtlı olarak seçildiğini söyledi. Deliller arasında evde bulundurduğu on gazete arşivinin suç unsuru sayıldığını belirten Sala, bulundurduğu arşive yönelik herhangi bir toplama kararı olmadığını söyledi.
SALA: BASIN ÖZGÜR OLMAZSA, SİZ DE OLAMAZSINIZ
Sala tutuklu bulunduğu sürede ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını da sözlerine ekleyerek, Ben hayatımı koğuş arkadaşlarım vasıtasıyla sürdürebildim. Biz gazetecilere, özellikle Kürt gazetecilere uygulanan bir müdahale söz konusu. Bir ülkede basın özgür olmazsa kimse özgür olmaz, siz de olmazsınız. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum." Savunmasını noktaladı.
ABİ: KADIN VE ÇOCUK İSTİSMARI HABERİ YAPMAK SUÇ MU?
Tutuklu diğer gazeteci Şehriban Abi de çalıştığı kurumun resmi bir haber ajansı olduğunu belirterek, yaptığı kadın ve çocuk istismarı haberlerinin suç unsuru olarak nasıl sayılabildiğini sordu. ‘Örgüt üyeliği’ suçlamasıyla yargılandığını belirten Abi, hakkındaki herhangi bir delilin suç olmadığını söyledi. Abi, mahkeme başkanı'nın “Dosyanda not defteri var, ona dair ne diyorsun?” sorusuna, "Ben gazeteciyim, telefonumun kaybolması ya da kırılması durumunda rehberimdeki numaraları buraya geçiriyorum" ifadeleriyle cevap verdi. Gazeteci, “Kim örgüt üyesidir, kim değildir ben bilmiyorum, bilemem" dedi.
Tutuksuz yargılanan ve Şırnak’tan SEGBİS ile bağlanan gazeteci Zeynep Durgut da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde TV’de yaptığı haber paylaşımının iddianamede suç unsuru olarak kabul edildiğini söyledi. Durgut, "Canlı bağlandığım TV programı beni alakadar etmiyor. Ben gazeteciyim. Her gün yüzlerce kadının öldürüldüğü bu ülkede 8 Mart’ı aktarmanın nesi suç olabilir? Bunun hukuksuz olduğunu düşünüyorum. Yaptığım haberler kadın ve çocuk haberleridir, doğa haberleridir.” diyerek, mahkemeden beraatini talep etti.
Mahkeme avukat savunmalarıyla devam etti. Avukat savunmaların da ardından duruşma savcısı gazetecilerin tutukluluk hallerinin devam etmesini talep etti. Mahkeme, Şehriban Abi, Nazan Sala ve diğer yargılanan tutuklu gazetecilerin hepsine adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağı ile tahliyesine karar verdi. Davanın ikinci duruşması 2 Temmuz 2021’de görülecek.
CFWIJ tutuklu gazeteciler Şehriban Abi ve Nazan Sala’ya yönelik gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyor. Gazetecilerin gözaltına alınmalarından tutuklanmalarına, gönderildikleri cezaevinden şimdiye kadar haklarında birçok insanlık dışı muameleyi kaydettik. 9 Ekim 2020’de tutuklanan gazetecilerin adli erkek koridorundaki bir koğuşta tutulduğunu ve insanlık dışı işkencelere maruz bırakıldığını kamuoyuyla paylaşmıştık.
Hazırlanan iddianamede, gazeteciler hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla yedi yıl altı aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemi talep edildiğini, gazeteci Nazan Sala hakkında ayrıca "zincirleme şekilde basın yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla bir yıl on ay 15 günden 13 yıl 1 aya kadar hapis cezası istendiğini belirtmiştik.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak 175 günün ardından gelen adaleti ve meslektaşlarımızın tahliye haberini memnuniyetle karşılıyor, ancak mahkeme heyetinden gazetecilerin beraatını talep ediyoruz. Koalisyon olarak, Türk devletinden gazetecilere yönelik uyguladığı baskılara son verilmesini talep ediyoruz. Gazetecilik mesleği gerçekleri yazmakla yükümlüdür. Kamuoyuyla paylaşılan haberler kimi mercilerin menfaat ilişkilerine ters düştüğü için yargılanamaz. Yargılanmamalıdır. Hiçbir gazeteci sadece yazdığı haber suç unsuru olarak gösterilerek haksız yere tutuklanamaz. Tutuklanmamalıdır. Davadaki kararın diğer tutuklu gazeteciler için de emsal olmasını talep ediyoruz ve yineliyoruz; Gazetecilik Suç Değildir!
***
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, kadın gazetecilere yönelik küresel bir destek örgütüdür. Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülkedeki kadın gazeteciler için mentörlük projesine öncülük eden ve kadın gazeteciler için özgür basın ortamına odaklanan ilk örgüttür. Kadın Gazeteciler Koalisyonu olarak dünyanın herhangi bir yerindeki kadınlara yönelik her türlü suistimalin durumunu ayrıntılı bir şekilde belgelemekteyiz. Bireyler ile kurumları bir araya getiren sistemimiz, kadın gazetecilerin endüstride çalışmasına yardımcı olmak için gereken deneyim ve danışmanlığı bir araya getirir. Amacımız, kadın gazetecilerin güvenle çalışabileceği ve gelişebileceği güçlü bir mekanizma geliştirilmesine yardımcı olmaktır.
Daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.womeninjournalism.org
The Coalition For Women In Journalism closely monitors the incidents in Turkey with great concern. Since March 8, Women's Day, police violence against women journalists increasingly continues in the country. As the coalition, we urge the Turkish state to provide a free environment for journalists. Following the news is our most fundamental democratic right to report. We demand the immediate release of our detained colleagues. Journalism is not a crime. Journalism cannot be prevented.
If you have been harassed or abused in any way, and please report the incident by using the following form.