Türkiye: Tutuklu Beş Kadın Gazeteci Serbest Bırakıldı — CFWIJ Adalet Talep Ediyor, Gazeteciler Beraat Etmelidir

Yer: Türkiye, Ankara
Tarih: 16 Mayıs, 2023
Available in: 🇬🇧 English

208 gündür beşi tutuklu biri tutuksuz yargılanan 6 kadın gazetecinin duruşması bugün başladı. 6’sı kadın 11 gazeteci terör suçlamalarıyla yargılanıyor. CFWIJ olarak tüm gazetecilerin derhal beraat etmesini talep ediyoruz. Hiçbir gazeteci mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanamaz. Türkiye’de basın özgürlüğü aleyhine yapılan sistematik uygulamalar derhal son bulmalıdır.

20 Ekim 2022’de ev baskınlarıyla gözaltına alınan 11 gazetecinin terör suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması bugün Ankara’da görüldü. Duruşmayı RSF, IPI, CPJ, ÇGD Ankara Şubesi, DİSK Basın İş, TGS, MLSA, İHD, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, KAOS GL, Türkiye İnsan Hakları Vakfı temsilcileri adliyeden takip etti. 

Sincan Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 7 aya yakın süredir tutuklu bulunan Diren Yurtsever, Berivan Altan, CeylanŞahinli, Habibe Eren, Öznur Değer ve 5 diğer gazeteciyle birlikte tutuksuz yargılanan gazeteciler Zemo Ağgöz ve Mehmet Günhan duruşma salonunda hazır bulundu. Avukatların talebi üzerine Öznur Değer savunmasını tercüman aracılığıyla Kürtçe yaptı. MLSA’nın aktardığına göre, mahkeme başkanı Değer’in sözünü keserek Jin News’in PKK ile ilişkisi olup olmadığına cevap vermesini istedi. Değer, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’ne üye olması, anadil gününde Kürtçe tweet atması ve haber kaynaklarıyla yaptığı telefon görüşmeleri sebebiyle terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor.

Duruşma, Mezopotamya Ajansı Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever’in savunmasıyla devam etti. Yurtsever, resmi ve yasal bir kurumda gazeteci olarak çalışmanın suç olmadığını belirtti. Bir gazeteci olarak din, dil, ırk ayrımı yapmadan toplumun her kesimine hitap eden haberler yaptığının altını çizdi.

Savunmasını yapan Berivan Altan da öldürülen gazeteci Nagihan Akarsel’in cenazesine gidip haber yapmanın bir suç unsuru olmadığını, yaptığı röportajların bir gazeteci olarak haber yazmak üzere yapılan mesleki bir faaliyet olduğunu belirterek Kürtlerle ilgili yapılan haberlerin suç olmadığını söyledi. Gazeteci Ceylan Şahinli de benzer şekilde Kürtlerle ilgili yazılan her şeyin suç unsuru olarak görülmesinin demokrasiye aykırı olduğuna vurgu yaptı.

Habibe Eren ise kadın cinayetlerini, çocuk katliamlarını haber yaparak ana akım medya gibi haber yapmadıkları için suçlandığını söyledi. Toplum için haber yaptığını belirten Eren, ezilenlerin sesini duyurarak cezasızlığın karşısında durmak dışında bir şey yapmadığı vurguladı. Eren de diğer tüm gazeteciler gibi kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.

Gazetecilerin savunmalarının ardından mahkeme, duruşma çok uzadığı için gizli tanığın bir sonraki celse dinlenmesine karar verdi. Bunun üzerine iddia makamı suç şüphesinin devam ettiği iddiasıyla gazetecilerin tutuklu yargılanmaya devam etmesini talep etti. Gazetecilerin avukatı Resul Temur, gazetecilerin tutuksuz yargılanmasının önündeki engelin kalkması için gizli sanığın hemen dinlenmesini talep etti. Mahkeme heyeti bu talebi reddetti. 20 dakikalık aranın ardından mahkeme, Hamdullah Bayram dışındaki tüm gazetecilerin tahliye edilmesine karar verdi. Zemo Ağgöz hakkındaki adli kontrol tedbirleri kaldırıldı. Bir sonraki duruşma 5 Temmmuz 2023’te görülecek.

Gazetecilere yönelik baskılarla geçen Erdoğan dönemi

CFWIJ’in kadın gazetecilere yönelik şiddet ve tehdit vakalarını belirlemeye başladığı 2017 yılından beri Türkiye hep en çok şiddetin kaydedildiği ülkeler arasında ilk 3 sıradaydı. CFWIJ geçtiğimiz yıl ülkede kadın gazetecilere yönelik en az 150 şiddet vakası belgeledi. En az 50’si yasal yollarla taciz edildi (haklarında asılsız suçlamalarla davalar açıldı), 47’si ise alanda haber takibi yaparken fiziksel şiddete maruz kaldı. Gözaltı vakalarında ise 2021 yılına oranla %27’lik bir artış kaydedildi.

Bu yıl da benzer şekilde Türkiye, kadın gazetecilere yönelik şiddet vakalarında ilk sıraları bırakmıyor. Hala birçok gazeteci haklarında açılan dayanaksız davalarda gazetecilik yaptıkları için yargılanıyor. Bunun son örneği de polis baskınlarıyla evlerinden alınan 6’sı kadın 11 gazeteci oldu. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu Kurucu Direktörü Kiran Nazish duruşmaya ilişkin şunları söyledi: “Türkiye'deki kadın gazeteciler hakkında sahte yasal suçlamaları ve uzun süren mahkeme süreçlerini en çok belgelediğimiz dönem Erdoğan dönemi oldu. Onları bu duruma sokan da maalesef devletin yaptığı yolsuzluğu ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskıyı, yaptıkları haberlerle anlatmak oldu. Bu durumu kesinlikle kabul etmiyoruz.”

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak yargılanan gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kürt gazeteciler etnik kimlikleri sebebiyle yargılanmamalı, özgür bir ortamda mesleklerini icra etmelidir. Türkiye’de gazetecilere yönelik giderek artan baskı ve şiddet basın özgürlüğü kapsamında oldukça endişe vericidir.

 

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, kadın gazetecilere yönelik küresel bir destek örgütüdür. Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülkedeki kadın gazeteciler için mentörlük projesine öncülük eden ve kadın gazeteciler için özgür basın ortamına odaklanan ilk örgüttür. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak dünyanın her yerindeki kadınlara yönelik her türlü hak ihlalini ayrıntılı bir şekilde belgelemekteyiz. Bireyler ile kurumları biraraya getiren sistemimiz, kadın gazetecilerin sektörde özgürce çalışmasına yardımcı olmak için gereken deneyim ve danışmanlığı bir araya getirir. Amacımız, kadın gazetecilerin güvenle çalışabileceği ve gelişebileceği güçlü bir mekanizma geliştirilmesine yardımcı olmaktır.

If you have been harassed or abused in any way, and please report the incident by using the following form.

Previous
Previous

Kyrgyzstan: Editor-In-Chief Dilbar Alimova Summoned Over Coverage Of Authorities

Next
Next

Turkey: Terrorism Trial Begins For Kurdish Journalists Arrested Ahead of Elections - CFWIJ Welcomes Their Temporary Release