Coalition For Women in Journalism

View Original

Türkiye: CFWIJ, Artı TV Ve Artı Gerçek’i Gazeteci Çalışanlarının Haklarını Korumaya Çağırıyoruz

Yer: Türkiye, İstanbul
Tarih: 24 Mart, 2021
Available in: 🇬🇧  English

Artı TV ve Artı Gerçek çalışanı altısı kadın dokuz gazeteci, Disk Basın-İş’le imzaladığı protokolün ardından ‘hiyerarşiyi gözetmeme’ ve başka gerekçeler öne sürülerek istifaya zorlandı. İşten çıkarıldı ve ücretsiz izne ayrıldı. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) olarak, toplumsal muhalefetin yanında bulunan bir medya kuruluşunun, kendi çalışanlarına karşı uyguladığı haksız eylemleri kınıyoruz. Haber kuruluşlarını derhal bu uygulamalarından vazgeçmeye ve çalışanının haklarını korumaya davet ediyoruz.

Almanya merkezli Artı TV ve Artı Gerçek haber kuruluşları, Disk Basın-İş’le birlikte 4 Mart 2021 tarihinde imzaladığı işyeri çalışma koşullarına ilişkin protokolünü şirketlerle fesh edeceğini bildirdi. Medya kuruluşlarında çalışan 16’sı kadın yaklaşık 50 gazeteci işsizlik tehlikesiyle karşı karşıya. İmzalanan protokolden sadece iki hafta sonra medya kuruluşunun fesih kararını bugün bildirdiğini belirten sendika, protokol sürecinde de kurum çalışanlarının bazı gerekçelerle istifaya zorlandığını açıkladı.

Artı TV ve Artı Gerçek’le işyeri çalışma koşullarına ilişkin protokol süreci başladığından beri altısı kadın, toplamda dokuz kişi idari izne veya ücretsiz izne çıkarıldı. Birkaç gazeteci istifaya zorlandı. İki kadın gazeteci istifa etti. Kurum içerisindeki sendika temsilcisi Cenk Koçak, ‘hiyerarşiyi gözetmeme’ gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. Süreçte hak ihlallerine maruz kalan kadın gazeteciler sırasıyla şu şekilde;

Melike Ceyhan ve Sultan Eylem Keleş idari izine, Seda Öz ücretsiz izne çıkarıldı. Esma Yılmaz ve Sultan Çalışkan istifa etmeye zorlanarak işlerinden ayrıldı. Yadigar Anlı ise önce idari izne çıkarıldı hemen ardından kendi isteğiyle işten çıktı.

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu’na konuşan Artı TV Emek ve Hayat program yapımcısı Dilek Dindar, sendikal süreçle birlikte kurum çalışanlarının yönetim tarafından ağır bir mobbingle karşı karşıya kaldığını söyledi. Gelişen süreci şaşkınlıkla takip ettiğini belirten gazeteci, pandemi sürecinin ardından kimi yöneticilerin kurum çalışanlarına kod 29 işten çıkarma ve kısa çalışma ödeneğini uyguladığını belirtti. Durumu ‘çok acı’ olarak nitelendiren Dindar, “ücretsiz izin meselesinin iki milyon 300 bine dayandığı bir yerde nasıl bir hukuksuzluk olduğunu buradan defaten anlattığımız yerde aynı şeyi yaşar hale geldik” ifadelerini kullandı. Artı TV Genel Yayın Yönetmeni Celal Başlangıç’ın sürece dair “Durumu anlamaya çalışıyoruz” ifadelerini de eleştiren gazeteci Dindar, “Çok acı. Umarım bu bir taşeron meselesi gibi bir açıklamaya denk düşmez. Zira böyle bir anlayış hiçbir zaman Artı TV’de olmadı. Ben üç yıldır tanıklık etmedim. Yıllardır bizim bu taşeron anlayışa karşı tam da burası o mücadeleyi, yaptığı haberlerle, yaptığı programlarla verdi. Umarım böyle bir noktaya düşmeyiz.” dedi. Dilek Dindar, sürecin bu şekilde devam etmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Koalisyona konuşan bir diğer Artı TV çalışanı, muhabir Elif Çetiner, iki yıl önce kurumda sosyal medya editörü olarak işe başladığını söyledi. Pandemi sürecinde ses operatörlüğünden rejiye kadar televizyon yayının devam etmesi ve aksamaması için var gücüyle çalıştığını söyleyen gazeteci, iki yıldır çalışmasına, ek mesai yapmasına rağmen hiçbir şekilde maaşında bir artış olmadığını söyledi. Kanalın açıldığından beri çalışan kişilerde de durumun aynı olduğunu ifade eden Çetiner, sürecin maaş artış talebiyle başladığını söyledi. Taleplerinin reddedildikten sonra ağır bir mobbing sürecinin başladığını belirten gazeteci, kurum çalışanlarından alanları dışında işlerden de sorumlu olması talep edildi. Elif Çetiner, talebi reddeden bir gazetecinin önce izne çıkarıldığını sonrasında da işten ayrıldığını söyledi. Taleplere tepki gösteren diğer çalışanların da apar topar izne çıkarıldığını vurgulayan Çetiner, mobbingin devam ettiğini de sözlerine ekledi. Çetiner, “Bu mobbing her gün artarak devam ediyor. Biz de artık sesimizi çıkarmaya karar verdik. Kol kırılır yen içinde kalmasın diyoruz.” ifadelerini kullandı.

Şu anda ücretsiz izinde olan Artı TV Program Editörü Seda Öz ise kurumda herkesin her işi elinden geldiğince yaptığını vurguladı. Son zamanlarda çalışanlardan alanları dışında işler talep edildiğini sözlerine ekleyen Öz, zamanla taleplere karşı çıkan meslektaşlarının işten çıkarıldığını söyledi. Program editörü Seda Öz şu şekilde devam etti;

“Biz bu süreçte biraz ılımlı durmaya çalıştık. Sendikayla işleyen bir protokol süreci var, bu sürece zarar vermeyelim dedik. Sendikayı kanala sokalım, hiç olmazsa bizden sonraki çalışacak arkadaşlar, işini kaybetmek istemeyen arkadaşlar rahat etsin ya da onların hakkı yenmesin diye. Bu süreçte elimizden geldiği kadar sosyal medyaya yaymadık, hiçbir yere duyurmadık.”

Ağır iş koşulları içerisinde çalıştığını sözlerine ekleyen Seda Öz “7/24 çalıştığımız bir işyerinde, emirlere uymamak gerekçesiyle işten atılıyoruz. Hepsi bu.” ifadelerini kullandı.

Disk Basın-İş bugün yaptığı açıklamada medya kuruluşlarının fesih kararıyla birlikte yaklaşık 50 kişinin işsiz kalacağını vurguladı. Açıklamada, “4 Mart’ta protokol imzalandı. Protokol öncesi ve sonrası “hiyerarşiye uymamak” veya ‘üslubunuz sorunlu” gibi muğlak gerekçelerle 7 kişi ya istifaya zorlandı ya da işten çıkarmanın pandemi dilinde “ücretsiz/ücretli izne” çıkarıldı. Şimdi ise ‘sözleşme feshi’ ile 50’den fazla çalışan işsiz kalacak. Dile kolay, 50’den fazla hayat, Artı yönetiminin ‘KARARI’ ile alt üst olacak! Gerekçe ‘küçülme’, ‘parasızlık’, ‘pandemi’ vs olacak. Buna inanmamız için tek bir neden gösterebilirler mi? Artı yönetimini işçi düşmanı, sendika düşmanı bu tutumdan vazgeçmeye çağırıyoruz.” denildi.

See this content in the original post

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak Artı TV ve Artı Gerçek’in meslektaşlarımıza uyguladığı hak ihlallerini kınıyoruz. Toplumsal muhalefetten yana, emek sömürülerini her fırsatta gündeme getirmeye çalışan bir kurumun kendi çalışanına uyguladığı mobbing ve işten çıkarmalar kabul edilemez. Medya kuruluşlarının yönetici mekanizmalarını protokola yönelik karardan geri adım atmaya ve çalışanının haklarını korumaya çağırıyoruz.

***

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, kadın gazetecilere yönelik küresel bir destek örgütüdür. Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülkedeki kadın gazeteciler için mentörlük projesine öncülük eden ve kadın gazeteciler için özgür basın ortamına odaklanan ilk örgüttür. Kadın Gazeteciler Koalisyonu olarak dünyanın herhangi bir yerindeki kadınlara yönelik her türlü suistimalin durumunu ayrıntılı bir şekilde belgelemekteyiz. Bireyler ile kurumları bir araya getiren sistemimiz, kadın gazetecilerin endüstride çalışmasına yardımcı olmak için gereken deneyim ve danışmanlığı bir araya getirir. Amacımız, kadın gazetecilerin güvenle çalışabileceği ve gelişebileceği güçlü bir mekanizma geliştirilmesine yardımcı olmaktır.

Daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.womeninjournalism.org

The Coalition For Women In Journalism closely monitors the incidents in Turkey with great concern. Since March 8, Women's Day, police violence against women journalists increasingly continues in the country. As the coalition, we urge the Turkish state to provide a free environment for journalists. Following the news is our most fundamental democratic right to report. We demand the immediate release of our detained colleagues. Journalism is not a crime. Journalism cannot be prevented.

If you have been harassed or abused in any way, and please report the incident by using the following form.